Bu üründen 60 adet satılmıştır.
Dergi: Yedikıta | Fiyat: 5,00 TL | |
Büyük başın büyük derdi olur, derler; nitekim büyük şehirlerin de ciddi ve halledilmesi zor meseleleri olmuş hep tarih boyunca. Temizlik, ısınma, içme suyu, gıda, altyapı... Böyle uzayıp gidecek listeden birkaç madde.
“Büyük şehir” denilince, hâliyle akla ilk İstanbul gelir ve onun ihtiyaçları, ta fetih gününden beri bitmemiştir. Hatta artarak devam etmektedir. Bu kısım bahs-i âhar olsa da günümüzde toplu ulaşım, devasa şehirlerde hayatın ve hareketliliğin en yoğun yaşandığı can damarları demek.
En büyük şehrimiz İstanbul olunca, hâliyle toplu ulaşıma da ilk olarak burada ihtiyaç duyuldu ve çözümler arandı. 19. asrın ilk yarısında denizde başlayıp omnibüs ve atlı tramvaylarla karada devam eden bu macerayı, İstanbul şehiriçi ulaşım uzmanı Akın Kurtoğlu Bey sizler için anlattı.
Her yeriyle Anadolu, her şeyiyle bizden olan ve hâlâ bizi bekleyen Balkanların kalbi Bosna’nın sitemini ise Prof. Dr. Hamit Pehlivanlı yazdı. “Yedikıta ile Yerinde Tarih” çalışmamızın bir parçası olarak bu ay sizleri İslâm devletinin temellerinin atıldığı Bey’a Mescidi’ne götürüyoruz. Mekke-i Mükerreme’deki en kıymetli yerlerden olan bu mescidi, Fatih Karaboğa’nın kaleminden okuyacaksınız.
Bu ay ayrıca; Moğol istilası sırasında Ahilerin verdiği mücadeleyi, Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkuş; pek bilinmeyen bir konu olarak Rusların Afrika’daki sömürgecilik faaliyetlerini, Doç. Dr. Durmuş Akalın yazdılar. Geçmişe Dokunan Eller röportaj serimiz için, Çamlıca Araştırma Kütüphanesi’nin emektar ve mahir mücellidi Beyhat Salkım’la, elinden geçen onca nadide eser ve kadim sanatlarımızdan ciltçilik üzerine konuştuk.
108. sayımızda buluşmak üzere, keyifli okumalar dileriz...