Bu üründen 123 adet satılmıştır.

Sömürgeciliğin Atardamarı: Süveyş Kanalı // SAYI: 87 (Kasım 2015)

Dergi: Yedikıta Fiyat: 5,00 TL

Tarih boyunca hep zenginlikleriyle anılan Mısır için Evliya Çelebi, meşhur Seyahatname’sinde “dünyanın annesi” tabirini kullanır ve Hazret-i Yusuf (a.s.)’ın inşa ettiği
ambarların, Allahü Teâlâ’nın verdiği Halil İbrahim bereketiyle yüzyıllar boyu nasıl tonlarca hububatla dolu olduğunu anlatır. Bu berekette elbette Mısır’a bahşedilen diğer bir ihsanı, Nil nehrini de unutmamak lazımdır. 

Mısır, asırlar sonra Yavuz Sultan Selim tarafından fethedildiğinde ise bu toprakların himayesi ve kontrolü Osmanlı’nın eline geçmekle kalmadı, Osmanlı sultanları bütün Müslümanların halifesi oldular. 

Bu kadar stratejik öneme sahip Mısır’da zaman zaman buhranlar da yaşandı. Bunların en büyüğü, Mısır’da müstakil idaresini ilan edip sultana başkaldıran Mehmed Ali Paşa zamanında oldu. Bu yıllar, aynı zamanda Mısır meselesinin uluslararası boyut kazandığı tarihlerdi. Zira isyanı bastırmakta zorlanan Osmanlı; İngiltere, Fransa ve Rusya’dan yardım istemek zorunda kalmıştı. Bundan sonradır ki İngiltere ve Fransa bir daha Mısır’dan ellerini çekmediler. Süveyş Kanalı konusunda da en güçlü iki siyasî cepheyi bu devletler oluşturdu. Üçüncü aktör Osmanlı ise bölgede otoritesini koruyabilmek için, mevcut idarî yapının da gerektirdiği şekilde bu, “dünyanın en büyük kanal projesi”nde bir eliyle Fransa, diğer eliyle İngiltere’nin nabzını tutuyordu. Neticede Osmanlı’nın talepleri doğrultusunda kanal açma imtiyazını Fransızlar aldılar ama son raund İngilizlerindi. Üstelik, Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizlere karşı giriştiğimiz başarısız iki Kanal Harekâtı yarayı daha da derinleştirdi. Arap coğrafyasının dünyaya açılan en önemli kapılarından Mısır, Londra-Bombay arasını kilometrelerce kısaltan Süveyş’te Ak ve
Kızıl suların birbirine karıştığı gibi hâlâ çalkanmaya, darbelerle boğuşmaya devam ediyor. 

Akdeniz’le Hint Okyanusu’nu kavuşturan ve günümüzde de
ehemmiyetini koruyan, insanlığın 2500; yıllık rüyası ve “Mısır’ın dünyaya hediyesi” Süveyş Kanalı’nın, en kadim tarihinden bugüne kadar olan serencâmını, konuyu doktora tezi olarak çalışmış Yrd. Doç. Dr. Durmuş Akalın’ın kaleminden bu ayki dosyamızda okuyabilirsiniz. 

İstanbul’a ilk defa elektrik sağlayan Silahtarağa Santrali’ne savaş sebebiyle kömür gelmeyince bulunan çözümü İstanbul şehiriçi ulaşım tarihçisi Akın Kurtoğlu; dünyanın önde gelen üniversitelerinden Princeton’ın on altı kütüphanesindeki zengin koleksiyonu, Doç. Dr. Mustafa Gündüz; bir Osmanlı kadısının günlüğünden birbirinden ilginç anekdotları, Prof. Dr. İsmail Erünsal; devlet başkanı statüsünde Osmanlı’nın ağırladığı ilk yabancı misafiri, Dr. T. Cengiz Göncü ve dünyanın en eski kıble pusulalarından Kıblenümâ’yı, Hüseyin Şen kaleme aldılar.

Gelecek sayımızda görüşmek üzere.