Bu üründen 117 adet satılmıştır.
Dergi: Yedikıta | Fiyat: 5,00 TL | |
Hayvanlar, Âdem Aleyhisselam dünyaya ayak bastığından beri hayatımızın bir parçası. O günden beri de bizim için ya av yahut avcı oldular. Bazılarını süs kabilinden yanımızda taşıdık, ya ölüsünü ya dirisini. Bazıları da gösteriş ve debdebe için bizimleydi, ya ölüsü ya dirisi...
Önceleri sadece onları avlayarak karnımızı doyuruyor, derilerinden ve yünlerinden giysilerimizi yapıyorduk. Zaman içinde hayvanların, özellikle de atın ehlileştirilmesiyle insanlık tarihi, dönüm noktalarından birini yaşamış oldu. Evet, hayvanlar, insanoğluna hizmet etsin ve işlerini kolaylaştırsın diye yaratılmıştı ama biz onlara savaşmayı da öğrettik. Zira tarih sahnesinin üzeri, ya mukaddes bir dava uğruna yahut beyhude verilen mücadelelerin yaşandığı savaş meydanlarının tozuyla kaplı oldu hep.
Kendini Kaf Dağı’nda gören insanın değil de sadece hayvanların sahip olduğu özellikler sayesinde bizler, hemcinslerimize karşı zaferler kazandık. Uğradığımız mağlubiyetlerde de bizi yine onlar kurtardı, takipçilerimizden onlar sayesinde kaçabildik.
Buraya kadarki durum, tabiî ve tarihî seyir içinde makul bir çerçeveye yerleştirilebilir. Fakat bu sessiz dostlarımızın, hiçbir şeyin farkında değillerken, canlı bomba olmak dâhil, birer savaş makinesi hâline dönüştürülmesi ise son asrımızın müthiş(!) ve acımasız icatlarından. Bu ay sizlere, pek çoğunu sokaklarda yahut ağaçlarda gördüğümüz hayvanlara dair farklı bir pencere açıyoruz.
Hayvanlarda, bizler için alınacak dersler ve ibretler olduğu aşikâr. Nefse zulmetmenin yüzlerce çeşidini gördüğümüz hatta bizzat yaşadığımız şu dünyaya hâlâ rahmet/yağmur yağıyorsa, bir sebebinin de hayvanlar olduğunu unutmayalım ve onlar hakkında Allahü Teâlâ’dan korkalım.
Keyifli okumalar dileriz.