Bu üründen 227 adet satılmıştır.
Dergi: Yedikıta | Fiyat: 5,00 TL | |
Hiçbir yemeğin, hiçbir seyahatin, velhasıl hiçbir dünyevi zevkin tadını hakkıyla alamayan kayınpederim, muazzam bir sarayda ikamet ettiği halde üzerinde oturduğu tüylü yumuşak yastık ve minderler rahatını temin edememiştir. Aksine cam parçası ve iğnelerin üzerinde oturur gibi içten içe feryat etmiştir. O, yalnız devleti ve milleti için bu tahtı işgal etmiştir... Etrafında ‘ahbabım, dostum’ dediği kişilerin bilahare hakikate aykırı bir şeyler yayınlamalarına hiçbir mana veremiyorum. Yüce Allah cümlesinin taksiratını affetsin, ne diyeyim.”
Gelini Mislimelek Hanım’a ait şu üç-beş cümle, Sultan Abdülhamid’in hangi şartlarda padişahlık yaptığını çok güzel ifade ediyor.
Vefatının 100. sene-i devriyesi münasebetiyle tamamen Abdülhamid Han’a ayırdığımız bu hususî sayımızdaki yazılar, yukarıdaki sözlerin ne kadar da isabetli olduğunun delili mahiyetinde... Prof. Dr. Azmi Özcan, zor zamanların hükümdarının dış politikasını; Prof. Dr. Mustafa Gündüz, mühim adımların atıldığı eğitimde modernleşmenin sancılarını; Kasım Hızlı, kimi vefalı kimi vefasız ama Yıldız’ın demirbaşı olanları; Harun Acaroğlu, Alman basınında sultanın vefatının yansımalarını kaleme aldılar. Veysel Sekmen, sultanın son günlerini, son nefesini ve cenaze merasimini Ziya Şakir’den; Ertuğrul Özbilen, sultanın dinî hayatını hususî doktoru Âtıf Bey’in hatıratından derlediler. Sabit bölümlerimizi de külliyen sultana tahsis ettik.
Bu sayımızı; kadri, musalla taşında bilinen Sultan Abdülhamid Han’a ithaf ederiz...
Gelecek sayımızda buluşmak üzere...