Bu üründen 293 adet satılmıştır.
Dergi: Yedikıta | Fiyat: 5,00 TL | |
Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’un fetih hazırlıkları esnasında Edirne’de toplanan divana şöyle hitap etmişti: “Sahip olduğumuz devlet ve memleketimizin, birçok tehlikeli muharebe ve mücadeleler neticesinde, ecdadımızın koruyucu elleriyle bize ulaştığını hatırlatmaya gerek yoktur!”
Genç sultanın bahsettiği tehlikeli badirelerden birisi ve hatta en önemlisi, Osmanlı tarihinin kırılma noktalarından olan “Fetret Devri”dir. On bir yıllık bu dönemde büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalan devleti sırtlamak, 14 yaşındaki şehzade Çelebi Mehmed’e nasip olmuştu.
Çelebi Mehmed, Ankara Savaşı sonrasında başlayan zor günlerin ardından dağıldı zannedilen Devlet-i Aliyye’yi toparladı. Düzeni yeniden tesis etti. Sahip olduğu üstün meziyetlerle Osmanlı hanedanına yaraşır bir surette, çetin yolları başarılı bir şekilde aşmıştı.
Bundan sonra ecdadının emanetine sahip çıkma ve onu ihya vazifesi, Çelebi Mehmed’deydi. Tahta geçtikten sonra, babası ve dedelerinin yolundan giderek, içte ve dışta fetihler gerçekleştirdi. Dağılan Anadolu birliğini yeniden tesis etmeye çalıştı. Rumeli’de ve denizlerde fütuhatlara devam etti. Osmanlı’nın önemli şehirlerinde imar faaliyetleri başlattı. Bu faaliyet ve gayretleriyle, Osmanlı’nın ikinci kurucusu unvanını hak ediyordu.
Zor bir dönemde tahta çıkan sultan, 7 yıl padişahlık yapmış, 24 muharebeye katılmıştı. 32 yaşında vefat eden sultanın vücudunun 41 yerinde kılıç ve ok yaraları olduğu rivayet edilir.
Ömrünün tamamını seferde geçiren Çelebi Mehmed’in bu azmi, “Ecdadımıza layık nesiller olduğumuzu göstereceğiz, onların yolunu izleyerek ruhlarını şâd edeceğiz!” diyen “İstanbul Fatihi”ne de ilham olmuştur, kim bilir…
Vefatının 600. sene-i devriyesi münasebetiyle kapağa taşıdığımız Çelebi Mehmed dosyası, her ay ele aldığımız bütün mevzular gibi, tarihe doğru şekilde bakmamız ve tarihi doğru şekilde anlamamız adına mesajlar taşıyor.
Ramazan-ı Şerif Bayramı’nızı tebrik eder, istifadeli okumalar dileriz.