Bu üründen 123 adet satılmıştır.

Nesillere Sirayet Eden Davranış: Epigenetik // SAYI: 129 (Kasım 2020)

Dergi: İnsan ve Hayat Fiyat: 5,00 TL

Detay

Bilim insanları 1940 yılına kadar, kalıtımın ne olduğunu tam bilmiyorlardı. Gerek DNA’nın gerekse genetik faaliyetlerin tamamından habersiz, her şeyin proteinler vasıtasıyla yönetildiğine inanıyorlardı. 1944 yılındaki deneyde, ölü S tipi bakterinin, R tipine geçerek onu hastalık yapıcı hale getirdiğinde, bu molekülün aslında protein olmadığını anladılar.

Bu deneylerden sonra bile çoğunluk bilim insanı, dört farklı şeker molekülü ve fosfat atomundan başka bir şey olmayan DNA’nın, insandaki bütün canlılığı meydana getirmesini mümkün olmadığını düşündüler.

DNA’nın yapısının çözülmesi 1950 yılını buldu. X-ışığında fotoğrafı çekilene kadar, varlığına kimse inanmıyordu. DNA’ların yeniden programlanması, bilim dünyasında oldukça detay bir konudur. Günümüzün bilim insanları, görmedikleri şeye inanmama gibi bir garabete kapıldıkları için, genetik hastalıkların sebebini de yıllarca farklı yerlerde aradılar. Dediler ki, DNA’nın mutasyona uğraması sonucu, yanlış dizilimler ortaya çıkıyor. Bu yanlış dizilimler, genetik hastalıkları ortaya çıkarıyor.

2000 yılına kadar, “Hangi genlerin hangi dokularda, ne zaman ve ne kadar çalışacağı, hayatın başında belirlenir ve ömür boyu sürer.” zannediliyordu. Ancak durum öyle değildi.

Bu ay kapak dosyasında, insan hayatı için çok detay bir konuyu, Epigenetik konusunu bulacaksınız. Bu konuyu okurken, her şeyin DNA’da bitmediğini öğreniyoruz. Kalıtımın, DNA’nın da üzerinde yeni bir boyutu var. Genler üstü genetik, anlamına gelen “Epigenetik” DNA’nın yapısında veya diziliminde herhangi bir değişiklik olmaksızın, DNA’da kodlu olan genetik bilginin açığa çıkma süreçleriyle ilgileniyor.

Dosya konusunu okurken, genlerin susturulması, suskun genlerin çalıştırılması oldukça dikkatinizi çekecektir. Yer yer hayret edip şaşkınlığınız artacaktır. Böyle olsa bile insan hayatı için lüzumlu olan bu ilmi, Allahü Teâlâ’nın, insanı hayrete düşüren mucizelerini öğrenmek için okumak daha faydalı olacak. Çünkü Covid-19 virüsü, insanlığın geldiği ilim seviyesi hakkında çok şey söylüyor.

Küçücük bir virüs, bulunduğu yerden kurtuldu ve bütün insanlığı önüne katıp kovalamaya gücü yetti. Öyle ki bu zamana kadar bilim insanları tarafından söylenen bütün o sözler, kitaplar dolusu yazılan bilgiler, icat edilen son teknoloji ürünler bize, bu hastalığın nereden geldiğini ve ilacının ne olduğunu söyleyemiyor. Belki ilaç gözümüzün önünde, lakin onu göremiyoruz.

Aslında âlemde insandan daha âcizi yoktur. Elektron mikroskobunda bile zor görünen bir virüsle, bütün insanlık olarak başa çıkamıyoruz. Yine bu sayıda, hayatın içinden, insanın kendisinin kim olduğunu hatırlatan birbirinden farklı konular var.

SÜZGEÇ bölümünde “Geçmişten Gelip Geleceğe Taşınan Şifa, Sirke”, Sayıların Hikayesinde “Her Şey 'Bir'den Oldu”, Galeri’de “Bir Gün Gitsek, Bir Gün Yaşayabilir miyiz” ve Afrika Günlüklerinde “Düğün”, bu minvalde dikkat çekici yazılardan.

“Okuduğunuzdan Ne Anladığınız, Okumaktan Ne Anladığınızla İlgilidir” başlıklı Genç Hayat ekinde, yine birbirinden güzel yazılar sizin için hazırlandı.

Detay konularda, anlaşılır, yeni sayılarda buluşmak dileği ile… Keyifli okumalar.